La Fura Dels Baus'un Ardından
Geçtiğimiz hafta 21 Haziran günü İKSV'nin dünyaca ünlü Katalan gösteri grubu La Fura Dels Baus'a verdiği sipariş üzerine tasarlanan 'İstanbul, İstanbul' gösterisinin Camialtı Tersanesi'nde gerçekleştirilen prömiyerindeydim. 1979 yılında kurulan grubun popülerliğini arttıran etken, 1992 Barcelona Olimpiyatları'nın açılış törenindeki gösterilerinin 500 milyon kişi tarafından izlenmiş olması. La Fura Dels Baus, Microsoft, Pepsi, Mercedes Benz, Volkswagen gibi pek çok marka için de sipariş üzerine gösteriler hazırlayan ve bunları sunan bir grup. Müzik, tiyatro, şiir, dijital öğeler, akrobatik hareketler gibi pek çok farklı kavramın bir bütün halinde sunulduğu La Fura Dels Baus gösterileri, ortaya müthiş bir görsellik çıkartıyor. İKSV için hazırlanan bu özel gösteri de içinde Türk kültürüne ve özellikle İstanbul'a ait pek çok sembol barındıran harika bir gösteriydi, etkisi hala sürüyor.
Camialtı Tersanesi'nde sergilenen bu gösteride sahne aslında izleyicinin bulunduğu ve bulunabileceği her alan olarak düşünülebilir. Gösterinin bir başka güzel yanı ise bir gösterim bitmeden diğer gösteri hazırlıklarının izleyicilerinin yakınında bir noktada yapılmasıydı. Hareketler akrobatik olup, söz konusu destekleyici unsurlar da vinçler ve ipler olunca bu hazırlıkları birebir görmek bile gösterinin herhangi bir parçası kadar heyecan vericiydi. Kısacası, 'İstanbul, İstanbul' da sahne de kulis de izleyicinin hemen yakınıydı. 'İstanbul, İstanbul' gösterisi 80 kişilik gönüllü dansçı, dağcı ve oyuncudan oluşan bir ekiple ortaya konmuş bir şov olması açısından da oldukça ilginç bir yana sahip.
Ateşin kullanıldığı şov esnasında bir at modelinin üzerinde bulunan iki dansçı ile havaya yükselmesi, ilk etapta ürkütücü gelen 9 metrelik bir Kibele heykelinin yöresel müziklerle birlikte, vinçlerle ve iplerle bir kukla gibi oynatılarak dans ettirilmesi ve finalde 60 kişiyle oluşturulan bir insan kulesi tam anlamıyla büyüleyiciydi.Tüm bu şovları destekleyen etkileyici müzikler ve Orhan Veli'nin 'İstanbul'u Dinliyorum' şiirinin Tilbe Saran tarafından okunması anlatması oldukça güç büyülü bir atmosfere zemin hazırlamıştı.
'İstanbul, İstanbul' tam anlamıyla İKSV'ye, kurumun 40. yılına yakışır harika bir gösteri oldu. Bu gösteriyi izleyebildiğim için kendimi şanslı hissediyorum. Çok önemli bir kültür kurumu olan, yaptıklarıyla ses getiren, yenilikçi, her geçen gün gelişen ve büyüyen, varlığından büyük memnuniyet ve mutluluk duyduğum İKSV'nin ilerleyen yıllarla birlikte sunacağı kültür-sanat etkinliklerini büyük bir heyecanla bekliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder