18 Mayıs 2012 Cuma
Masumiyet Müzesi İzlenimlerim
Geçtiğimiz günlerde Masumiyet Müzesi ile ilgili yazdığım 'Bir Roman Kurgusu ve Bir Müze', çeşitli kaynaklardan edindiğim bilgiler doğrultusunda oluşturduğum bir yazıydı. Masumiyet Müzesi'ni daha ziyaret etmeden bu tip bir müze fikri, göreceğimi tahmin ettiğim ortam beni çok heyecanlandırdı ve en nihayetinde geçtiğimiz cuma Masumiyet Müzesi'ni ziyaret etme fırsatı buldum kendime.
İstiklal Caddesi'nin o kalabalığından gittikçe uzaklaşarak müzenin bulunduğu semt olan Çukurcuma'ya giriş yaptığımda, antikacılarla dolu sokaklar 'yaşanmışlık' ve 'nostalji' kavramlarını aklıma getirerek beni müze ziyaretime hazırladı, müzede bir 'yaşanmışlık' bulmayı umuyor, kafamda müzeyi yaşanmışlıkların buram buram hissedildiği bir yer olarak hayal ediyordum. Hayallerim beni yanıltmadı, müze tam da beklediğim gibiydi; ancak müzenin bende bıraktığı etkinin bu denli fazla olacağını düşünemezdim.
Müzede sergilenen nesnelerin her biri kitaptaki bölümlere göre camlı kutuların içerisine yerleştirilmiş şekilde karşıma çıktı. Kitaptaki her bir bölümde yaşanan olaylara istinaden çeştli sembol nesneler vurucu etkiyi yapıyor. Kitabı okuyalı dört sene olmuş olmasına rağmen belli sembolleri görünce hangi bölümde ne olduğu ile ilgili detayları bir bir hatırladım. Gördüğüm her bir nesne; ait olduğu mekan, içerisinde bulunduğu olayla karşıma çıktı, fondan gelen sesler de o nesneleri destekleyen ve beni en çok etkileyen detaylardan biri oldu. Her kutunun önünde, kutu içerisinde bulunan nesneler, göstergeler topluluğu kendi hikayelerinin içinde yerlerini alarak kafamda o bölümün hikayesinin tamamlanmasını sağladı.
Masumiyet Müzesi'ne gelen ziyaretçiler belli sembollerle kitabı bölüm bölüm okuyabiliyorlar. Sözcükler, cümleler, paragraflar yerine bir bardak, bir gazete küpürü, bir fotoğraf, bir kahve fincanı hikayeyi anlatıyor. Bu tabiki de, Masumiyet Müzesi fikrinin en basite indirgenmiş yorumu; zira Orhan Pamuk, Masumiyet Müzesi'ni 'okuyucuların kitabı okurken hissettiklerini canlandıran bir mekan' olarak yorumluyor.
Masumiyet Müzesi için 'büyülü bir atmosfer' yorumunda bulunmak bence en doğru tanımlama. Müzenin her bir köşesinde başlı başına bir hüzün hissediliyor. Masumiyet Müzesi'ndeyken yaşamlarından belli kesitlerin sunulduğu karakterler, sanki benim yakın dostlarımdı, bir dönem onlarla geçmişti ve ben, onların kaybının ardından onların hatırasıyla buluşmak üzere orada bulunuyormuşum gibi bir hisse kapıldım.
Beni derinden etkileyen bu müze deneyiminin bir başka ilgi çekici yönü ise, en üst katta Kemal'in odası olarak tasarlanmış bölümde Orhan Pamuk'un romanı yazdığı notlar da vitrin içlerinde sergileniyor. Bu notlar sayesinde, bir yazarın tüm yaratım süreci hakkında da fikir edinmek mümkün olabiliyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder