İkonlaşmış bir ismin hayatının bir kesitini izleyebileceğimiz harika bir biyografi şu an sinemalarda: 'My Week With Marilyn'. Bu filmden haberdar olduğumdan beri görmeyi çok arzu ediyordum, bugün izleme fırsatım oldu. Marilyn Monroe'nun hayatının küçük bir kesitini anlatan filmin bakış açısı harika. Tüm hayatını anlatan bir biyografi değil tabikide bu film; adından da anlaşılacağı gibi sadece bir haftalık bir süreç anlatılıyor.
Marilyn Monroe'nun Londra'ya bir film çekimi için gelişi ve beraberindeki olaylar ışığında Marilyn Monroe'nun genel karakteri, tavrı ve oyunculuk kabiliyeti ile ilgili ipuçlarının yakalanabileceği bir film. 'My Week With Marilyn', bir nevi Marilyn Monroe'yu seyirciye tanıtıyor. Filmi izlerken nedense bu efsaneleşmiş isme içten içe üzülüyor insan, hüznün ortaya çıkmasını sağlayan konunun anlatılış biçimi ve filmdeki duyguyu verme biçimi gerçekten de çok başarılı.
Marilyn Monroe'ya hayat veren oyuncu Michelle Williams'ı izlerken Michelle Williams olarak değil, Marilyn Monroe olarak izledim. Michelle Williams, oynadığı karakterle öyle bütünleşmiş ki.. Zaten oyuncu, Golden Globe'da da filmdeki performansıyla ödülünü aldı, 'En İyi Aktris' dalında da Oscar'a aday bu arada. Filmin görüntüleri filmin geçtiği dönem olan 1950'leri tam anlamıyla yansıtıyordu, izlediğim sanki 2011'e ait bir prodüksiyon değil de öylesine kameraya alınmış enstantanelerden oluşan bir video idi. Marilyn Monroe'nun yıllardır efsaneleşmiş cümlelerinden birkaçını da filmin belli kısımlarında yakalamak mümkün. Filmde görünen muhteşem Londra manzaraları da filmi sevmemi sağlayan bir başka etken. Ayrıca favorilerimden biri olan 'Autumn Leaves' in fonda çaldığı bir sahne var ki gerçekten manzaraya eşlik edişiyle aklıma kazındı ve beni inanılmaz etkiledi.
Herkese ama herkese tavsiye ediyorum bu filmi, herkes izlemeli herkes görmeli. Marilyn Monroe'nun hayatına bakma fırsatı verip insana kendini -neden bilmiyorum ama- çok iyi hissettiren bir film.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder